Kanser hastalarına aşı olmalarının önerildiğinin altını çizen Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal, toplumda uygulanması planlanan, değişik teknolojilerle üretilen koronavirüs aşılarının hiçbirinin canlı virüs aşısı olmadğını ve yapılan çalışmaların kanser hastalarını içermemesi ve beklenen aktifliğin bilhassa faal kemoterapi alan hastalarda düşük olacağı öngörülmekle birlikte, kanser hastalarına bu aşılardan rastgele birinin yapılmasının hastalarda koronavirüs enfeksiyonu riskini azaltacağı düşünülerek Sıhhat Bakanlığı’nın onayladığı koronavirüs aşılarından birini yaptırmasını önerdiklerini söyledi.

Hangi tip aşının daha uygun olacağına ait kanser hastalarına yönelik çalışmalar olmadığından çok fazla bilgi olmadığını söyleyen Prof. Dr. Turhal, “Biz bu aşıların hepsinin teorik olarak uygulanabileceğini düşünüyoruz. Yani hem mRNA aşısını hem de inaktif aşıyı öneriyoruz” dedi.

Her evrede aşı uygulanabilir

Her kanser hastasının aşı olabileceğini fakat hastaların etkin koronavirüs enfeksiyonu olduğu devirde bu aşıların yapılmasını ya da kanser hastalığına bağlı düşkün olduğu devirde bu aşıların yapılmasının önerilmediğini belirten Turhal, “Genel durumu düzgün olan hastaya yapılmasını öneririz. Evre ile ilgili bir kısıtlamamız yok, her evrede bu aşılar yapılabilir” halinde konuştu.

Aşıların bilhassa kanser hastalarına uygulanması ile ilgili yan tesirler manasında paylaşılan bir bilginin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Turhal, “Bildiğimiz kadarıyla bu aşılara bağlı yan tesirler çok ağır değil. Kanser hastalarının genel durumlarının yeterli olduğu devirde bu aşının yapılması durumunda mümkün yan tesirler de birkaç gün sonra geçtiği için ek bir meşakkat olacağını düşünmüyoruz” açıklamasında bulundu.

Kanser hastalarının yüzde 5’i koronavirüs nedeniyle hayatını kaybediyor

Kanser hastalarının bu virüse yakalandıklarında muhakkak öleceklerinden korktuklarını belirten Prof. Dr. Turhal, “Sağlık Bakanlığı’nın yardımıyla Türkiye’de kanser hastalığı tedavisi gören 1523 COVID-19 hastalığına yakalanmış hastayı takip ettik. 1 aylık takibimizde bu hastalardaki vefat oranı yüzde 5.1 idi. Radyasyon Onkolojisi Derneği’nin yaptığı çalışmada da yeniden yüzde 5 oranı bulundu. Daha evvel Çin’den rapor edilen yüzde 40 oranındaki sayılar bizim kendi takip ettiğimiz hastalarda görülmedi, çok daha düşük bir mevt oranı görüldü. Bu datalar Aralık ayı başında UICC (Union for International Cancer Control) kurumunun International Journal of Cancer isimli itibarlı mecmuasında yayınlandı. Burada yayınlanmış olması Türkiye verisinin değerli olduğunun da bir göstergesi diyebiliriz” dedi.

Turhal, “Ek olarak da yakın vakitte New York Sloan Kettering Kanser Merkezi’nden gelen bir öteki raporda kanser hastalarının koronavirüse yakalandıkları vakit iki aya kadar bulaştırıcılıklarının devam ettiğine ait erken raporlar var” diye vurguladı.