Ameliyatsız Estetiklerde Bütünsel Yaklaşım Şart

656 kez görüntülendi

Sponsorlu Bağlantılar

Estetik alanında ameliyatsız uygulamalar giderek yaygınlaşıyor, artan talep bu alanda hizmet verenlerin sayısını da artırıyor. Uzmanlar ise profesyonel dokunuşların ihmal edilmemesi konusunda uyarıyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, “Ameliyatsız estetiklerde bütünsel yaklaşım şart” dedi.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, ameliyatsız estetik uygulamalarına başvurmayı düşünenler için “Dudak dolgusu, burun dolgusu, gözaltı ışık dolgusu, Jawline, iple yüz ve kaş askılama gibi yöntemler, estetik kaygılarını bıçak altına yatmadan gidermek isteyenler için bir kurtarıcı görevi görüyor. Genellikle lokal anestezi ile çok kısa sürede uygulandığı ve hemen sonuç alındığı için tercih edilen ameliyatsız estetik uygulamalarının giderek yaygınlaşıyor. Ancak estetik alanında yapılan işlemler kolaylaştıkça bu alanda hizmet verenlerin çeşitliliği artıyor ve bu durum, uygulamaların niteliğini olumsuz etkileyebiliyor. Bu yüzden unutulmamalıdır ki ameliyatsız estetiklerde de profesyonel dokunuşlar hayati önem taşır ve bütünsel yaklaşım şarttır” uyarısında bulundu.

“Ameliyatsız estetikler hastaya özel olmalı”

Tıpkı estetik operasyonlar gibi ameliyatsız estetik uygulamalarında da istenilen sonuçların alınmadığı senaryolarla karşılaşılabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Hande Ulusal, “Günümüzde çene estetiği için jawline, göz estetiği ve yüz germe gibi uygulamalar için iple kaş ve yüz askılama ve burun ameliyatları için dolgu uygulamalarının alternatif olarak tercih edildiğini görüyoruz. Ameliyat gerektiren operasyonlara kıyasla işlem süresi, ağrı, bakım ve iyileşme süreci bakımından büyük avantajları olan bu tekniklerde de başarı, tıpkı ameliyatlı estetikte olduğu gibi doğru analizleri yapmaktan ve hastaya uygun işlemleri uygulamaktan geçiyor. Öncesinde kişilere gerekli testleri uygulamak, uygulamada kullanılacak ve cilt ile temas edecek veya deri altına enjekte edilecek maddelerin yan etkileri konusunda önlem almak, kişiye özgü ideal oranları referans almak ve kişinin isteklerinden önce sağlığını ön plana alarak kimi talepleri geri çevirmek gerekiyor. Bu noktada ameliyatsız estetiklerin hastaya özel tasarlanan süreçler gerektirdiğini unutmamak ve bu bilinçle hizmet veren uzmanlardan destek almak hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

“Kalıcı dolgu iyi bir seçim değil”

Son dönemlerde dolgu yönteminin yüz bölgesinde görüntüsünden memnun olunmayan burun, dudak gibi bölgelerin istenilen görünüme kavuşması için sıkça kullanıldığına da değinen Uzm. Dr. Hande Ulusal, “Dolgu işlemleri, kemerli burunları veya ince dudakları herhangi bir kesi olmadan yeniden şekillendirmede kullanılıyor. Lokal anestezi ile kolayca yapılan bu işlemler, dolgu maddesinin kusur saptanan veya dolgunlaştırılmak istenen bölgeye enjekte edilmesini kapsıyor. Ancak dolgu seçimine çok dikkat etmek gerekiyor. Mümkünse hiçbir uygulamada kalıcı dolgu kullanılmamasını tavsiye ediyorum. Sıklıkla karşılaştığım ve uyguladığım dolgu eritme işlemlerinin de kalıcı dolgunun uzun vadede olumsuz sonuçlarını kanıtlar nitelikte olduğuna inanıyorum. Bu noktada kalıcı dolguların iyi bir seçim olmadığını, vücudun kolay kabul edeceği geçici uygulamalara yönelmenin daha sağlıklı olduğunu söylemek mümkün” dedi.

“Magic touch yöntemi tercih ediliyor”

Hastanın isteklerinden ziyade ihtiyaçlarının belirlenerek yapıldığı işlemlerin hem hasta sağlığını hem de memnuniyetini koruduğunu ifade eden Uzm. Dr. Hande Ulusal, “Sihirli dokunuş olarak da adlandırdığımız Magic Touch yöntemi, 45 yaş altı için Princess Touch ve 45 yaş üstü için Queen Touch olmak üzere iki ayrı yaklaşımı kapsıyor. Burada temel olan, cildin türüne, yaşına, daha önce geçirdiği işlemlere ve gençleştirilmek istenen bölgenin ihtiyaçlarına paralel olarak hastaya özel bir program çizmek. Zira normal cilt bakımları ister istemez yüzeysel kalıyor, oysa derinin orta tabakasının desteklenmesi gerekiyor. Bu noktada Magic Touch, özellikle de yoğun iş temposundan dolayı bu bakımlarını yaptıramayan kişiler için tek seferde uzun süreli kalıcılık sağlayacak bir işlem kombinasyonu oluşturuyor. Böylece cildi besleyici, destekleyici işlemlerin bütünsel bir yaklaşım çerçevesinde ele alınarak hastaya en uygun uygulamaların bir araya getirilmesi sağlanabiliyor” diye konuştu.

Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz


Yukarı Çık