Boşanma Kararını Çocuğa Net Olarak Anlatın

1.187 kez görüntülendi

Sponsorlu Bağlantılar

Boşanma sürecinde çocukların yaşayabileceği kaygılara ve psikolojik sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu.

“Senin iyiliğin için bu kararı verdik” demeyin

Boşanma bir ebeveynin daha az görülmesine, çocuğun eski düzeninin bozulmasına, kimi zaman ekonomik anlamda bir farklılığa neden olabilmektedir. Bu nedenle boşanma her halükârda çocuk ve diğer tüm aile bireyleri için acı verici bir süreç olabilir. Öyle ki kimi ebeveyn kendi yaşadığı acıdan ötürü çocuğu ile empati kurmakta zorlanmakta, onun hissettiklerine dikkatini verememektedir. Bu stresin daha kolay tolere edilebildiği ailelerde çocuğun uyum süreci de kolaylaşır.

Sürecin iyi yönetildiği ailelerde çocukların ruhsal durumlarının boşanmamış ailelerdeki çocuklara benzer olduğu bildirilirken, aksine anne babası ile beraber yaşayıp çatışmalı ve huzursuz bir aile ortamında büyüyen çocukların ruhsal olarak etkilenme ihtimalleri daha fazla oluyor. Bu nedenle boşanma kararı çocuklara bırakılmamalı, boşanma sonrası ‘sen istedin diye’ ya da ‘senin iyiliğin için bu kararı verdik’ denmemelidir.

Karar net bir dille açıklanmalı

Çocukların verdiği tepkiler yaşına göre değişebiliyor. Birtakım yas benzeri tepkiler, hayal kırıklığı, huy değişiklikleri, sinirlilik, korkular, kurallara uymakta zorlanma, ders başarısızlığı, uyku ve iştah düzensizlikleri gibi belirtilerin görülmesi doğal. Çocukların anne babayı tekrar bir araya getirme çabaları ve düşlemleri de bir o kadar doğal karşılanmalı ancak bunlara net ve doğru cevaplar verilmelidir. Çocuğun ne kadar etkileneceğinin en önemli belirleyicisi, anne ve babanın iyilik halidir. Kimi ebeveynler boşanma sürecinde ve sonrasında depresyon, kaygı bozukluğu gibi ruhsal zorlanmalar yaşamaktadır.

Ebeveynler kendilerini hazır hissettiklerinde çocuğa verdikleri kararı net bir dille açıklamalı. Çocuğun her zaman gerçeği birinci ağızdan duymaya ihtiyacı bulunduğu unutulmamalıdır. Çocuğa bu kararın onunla ilgili olmadığı ve onu çok sevdikleri anlatılmalıdır. Çocuklar, onları neyin beklediğini tam olarak kavrayamaz ve kendilerini güvensiz hissedebilirler. Ebeveynler bu süreçte çocuğa onu neyin beklediğini anlayacağı dilde açıklamalıdır. Örneğin ‘annende kalacaksın ama şu günler babana gidebilirsin’, ‘babanın evinde odan olacak’, ‘aynı okuluna devam edeceksin’, ‘tatillerde şöyle olacak’ gibi. Diğer ebeveyni görme zamanları gibi verilen sözlerin tutulması çocuk için çok önemlidir. Çocuk bu konuda konuşmak ya da soru sormak isterse dinlenmeli ve cevaplanmalıdır.

Karşı tarafı asla kötülemeyin

Anlaşmalı boşanmalarda ideal durum, çocuğun anne ve babasını kısıtlanma olmaksızın görebilmesi, mümkün değilse sık sık telefonda konuşabilmesidir. Her iki ebeveynin çocukla ilgili önemli kararları beraber verebiliyor oluşu değerlidir, örneğin hangi okula başlayacağı, gideceği doktor kararı gibi. Bu nedenle anne babanın çocukla ilgili konularda iletişim halinde olmaları gereklidir. ‘Şunu annene gittiğinde söyle’ şeklindeki iletişimin çocuk üzerinden sağlanması çocuğun zorlanmasına sebep olacaktır. Bununla beraber anne babanın diğer ebeveyn yokluğunda onu kötülememesi, boşanma ile ilgili suçlayıcı ifadelerden kaçınması önemlidir. Böyle durumlarda çocuk bir tarafı tutması gerektiğini hissedebilir. Ebeveynler gerek kendileri için gerek çocuklar için bu travmatik süreçte zorlandıklarını hissettiği noktalarda bir psikiyatrist desteği almaktan çekinmemeli hatta geç kalmamalıdır.

Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz


Yukarı Çık